Tiroit hormonuyla yakından ilgisi bulunan guatr denilen rahatsızlık, tiroit bezinde büyüme gerçekleşmesi sonucu oluşur. Hastalara guatr hastalığının tanısının konulabilmesi için kan testi, biyopsi dahil birçok tetkik yapılması gerekebilir. Birçok çeşidi bulunan guatr hastalığı günümüzde pek çok kişide karşılaşılan ancak tedavisi mümkün olabilen bir rahatsızlık çeşididir. Oluşumunda pek çok nedenin etkili olduğu bu hastalık için ise bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken pek çok bilgi bulunuyor.
Sizler için yazdığımız bu makalemizde ise guatr hastalığı nedir, guatra hangi bölüm bakargibi soruların cevaplarını bütün detaylarıyla hazırladık. Guatr hastalığı hakkında birçok detaylı bilgiyi sunduğumuz makalemizi okuduktan sonra eğer kendinizde bir guatr rahatsızlığı belirtisi görüyorsanız hemen alanında uzman bir hekime başvurabilirsiniz.
Guatra Nedir?
Guatr hastalığı günümüzde pek çok insanın mustarip olduğu bir hastalıktır. Belirtileri bazı durumlarda erkenden kendini göstermeyen guatr hastalığına uygun zamanda uygun tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Zira hastalığın göstermekte olduğu yan etkileri nedeniyle hem gündelik hayatınız hem de fiziksel olarak metabolizmanız zarara uğrayabiliyor. İnsanların hayatlarına bedensel açıdan ve ruhsal şekilde etki edebilme yetisine sahip olan bu hastalık mutlaka tedavi gerektiren bir rahatsızlık.
Peki, tam olarak açıklayacak olursak guatr hastalığı nedir? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi tiroit bezi ile doğrudan bağlantısı bulunan guatr hastalığını tek bir hastalık olarak nitelendirmek doğru olmaz. Zira guatr hastalığı kendi içinde pek çok çeşide ayrılıyor. Zehirli guatr, iç ve dış guatr olarak bahsedilen bu iç tip guatr hastalıklarının nedenleri farklı sorunlara dayandığı gibi hem tedavileri hem de belirtileri farklılıklar içerebiliyor.
Guatra Nedenleri?
Guatr hastalığının birçok sebebi yetkili kişiler tarafından teyit edilmiş. Bu hastalığın hormona bağlı sebepleri olabileceği gibi farklı sebepleri de bulunabiliyor. Tiroit bezinin çalışma koşullarıyla doğrudan bağlantılı olan guatr hastalığının bir sebebi tiroit bezinin aşırı çalışması ya da gerektiğinden daha az çalışması sonucunda ortaya çıkabilmesidir. Bunun dışında ise vücutta ki iyodun ihtiyaçtan az olması durumunda da guatr hastalığı oluşabiliyor. Zira tiroit bezinin uygun şekilde çalışıp hormon salgılayabilmesi veya hormon salgılanımı uyarabilmesi için iyot oldukça önem arz ediyor.
Ayrıca tiroit bezinde oluşan nodüller (yani minik minik şişlikler) sonucunda da oluşabilir. Bu nodüller bazı durumlarda farklı rahatsızlıklara da sebebiyet verebiliyor. Bir diğer sebebi ise tiroit bezinin iltihaplanması durumu. Tiroit bezinde meydana gelen olası bir iltihaplanma durumu yine tiroit bezine etki ederek vücutta ki doğal hormon akışına kötü yönde etki ediyor. Ancak bunların arasında en tehlikeli sayılanı tiroit kanseridir. Tiroit kanseri vücuda yapmış olduğu etkiler nedeniyle her ne kadar çok ağır gibi görünse de gelişen tıbbi şartlar sayesinde tiroit kanserine yakalanmış ve bu durumdan mustarip olan hastaların birçoğunun tedavisi kolaylıkla gerçekleştirilebiliyor.
Guatra Belirtileri
Bu hastalığının belirtileri maalesef bazı durumlarda kendini göstermeyebiliyor. Ancak bazı durumlarda ise yutkunmada zorluk, öksürük tutması, soluk alıp vermede zorlanma ve boyun bölgesinde oluşabilen şişlikler ve ağrılar şeklinde kendini gösterebiliyor. Öte taraftan yukarıda da anlattığımız gibi tiroit bezinin çok veya az salgılanması durumlarının sonucu olarak da çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Tiroit hormonlarının gereğinden fazla salgılanması sonucunda vücutta titreme, mide bölgesinde bulanma, kusma problemi ve ishal şeklinde kendini gösterebiliyor. Şayet tiroit hormonu olması gerekenden az salgılanıyorsa kiloda artış, kabızlık durumu, vücutta halsizlik görülmesi, ciltte kuruluk ve saçlarda dökülme yaşanması gibi belirtileri gösteriyor.
Guatra Tedavisi
Guatr hastalığının çeşitlerine göre tedavi yöntemleri de değişkenlik gösteriyor. Yaklaşık olarak birbirinden farklı üç tedavi yöntemi bulunuyor. Bu tedavi yöntemlerinin isimleri radyoaktif uygulamalarla yapılan iyot tedavisi, ilaç kullanımı ile tedavi ve cerrahi yollarla tedavi olarak üç kısımdan oluşuyor. Şayet tiroit hormonunun fazlalığından dolayı bu hastalık oluşuyorsa hormon salgılanmasını arttıracak şekilde ilaçlar uygulanıyor. Tam tersi şekilde ise hormonun aşırı fazla bir şekilde salgılanması sonucu bu rahatsızlık oluşuyorsa tiroit hormonunu baskılayabilecek ilaçlar hastaya veriliyor.
Hormon salgılanmasını baskılayacak olan bu ilaçların kullanımının ardından hastaya ya radyoaktif yöntemlerle iyot tedavisi uygulanıyor ya da cerrahi müdahale yapılarak ameliyata alınıyor. Bu cerrahi ameliyat sürecinde tiroit bezinden ya belirli bir parça alınıyor ya da hepsi komple ameliyat ile alınıyor. Ameliyat işleminin gerçekleştiği süre boyunca oldukça titiz davranılması gerekiyor. Zira ameliyat profesyonel bir şekilde yapılmazsa hastaya zarar verebiliyor, bunun dışında ameliyat izi oluşumuna neden olabiliyor.
Guatra Bitkisel Tedavisi
Guatr hastalığının birçok sebebi ve tedavi yöntemi bulunduğu gibi bitkisel bir şekilde de tedavi edilme imkanı bulunuyor. Zira doğa üzerinde bulunan birçok şifalı bitki insanların vücut dengesini bozan bu hastalığın tedavisinde büyük yardımlarda bulunuyor. Bu bitkilerden birisi ise ülkemizde oldukça bol miktarlarda bulunan deniz yosunu bitkisidir. Bu deniz yosunu bitkisi içeriğinde oldukça fazla iyot bulunduruyor. Bu sayede tiroit hormonunun az salgılanmasından dolayı guatr hastalığına yakalanmış kişilerin tedavisine yardımcı olabiliyor.
Ancak deniz yosunu iyot açısından zengin olması dışında denizden çıkarıldığı için yapısında bol miktarda zehirli ve aşırı ağır metal maddeler bulundurabiliyor. Bu nedenle deniz yosunu bitkisini guatr tedavisinde kullanmayı düşünüyorsanız öncelikle yetkili hekiminizden bu konuda bilgi almanız gerekiyor. Şayet kullanmanız konusunda herhangi bir sıkıntı oluşmayacaksa deniz yosunu bitkisini çay, kapsül veya tablet şeklinde kullanımına sunulmuş halleriyle kullanabilirsiniz.
Doğa üzerinde bulunan ve tiroit hastalığına iyi gelmekte olan diğer bir doğal madde ise zeytinyağıdır. Zeytinyağı, esasında omega-3 ve yağ bakımından oldukça zengin bir üründür. Ancak yapısında bulundurduğu E vitaminleri nedeniyle tiroit bezinin çalışmasını düzenleyerek guatr hastalığına karşı tedavide yardımcı olur. Doğadan temin edebileceğiniz ve hayatımızın birçok yerinde sıklıkla karşılaşmakta olduğumuz bir diğer bitki ise sarımsak. Sarımsağın içerisinde bulunan doğal ve yararlı maddeler ile guatr hastalığını durduğu ve bu hastalık nedeniyle ortaya çıkmakta olan vücudun belirli bölgelerinde ki şişkinliklere iyi geldiği saptanmıştır. Tabii bütün bu bitkisel tedavi yöntemlerinin yanı sıra işinde başarılı bir hekimden yardım almakta fayda var.
Guatra Hangi Bölüm Bakar?
Birçok hastanın merak etmekte olduğu ” guatra hangi bölüm bakar?” sorusunun cevabı dahiliye bölümüdür. İç hastalıkları ile yakından ilgilenen bu bölüm guatr hastalığı ile de ilgilenmektedir. Şayet boyun bölgenizde şişlik veya yutkunmada zorluk çekme gibi problemler ile karşı karşıya iseniz bir dahiliye doktoruna görünmenizde büyük fayda bulunuyor. Dahiliye doktoruna gittiğiniz takdirde sizden birkaç test isteyecektir.
Biyopsi ve kan testleri gibi örnekleri bulunan bu testler sonucunda hastalığına uygun tedavi yöntemi belirlenerek doktorunuz tarafından uygulanacaktır. Eğer makale içinde sizler için özel olarak belirtilmiş belirtileri kendinizde görüyorsanız acilen bir dahiliye doktoruna başvurmanız gerekebilir.
Zira belirtileri ile kendini kolay kolay ele vermeyen guatr rahatsızlığı, şayet ileri derecelerde ise kanser riski oluşturabiliyor. Bu tedavi her ne kadar genel olarak hastalarda olumlu sonuçlar veriyor olsa da erken teşhis konulması tedavi sürecini daha kolay bir hale gelmesine olanak sağlıyor.